Ülkemizde sokak hayvanlarının nüfusunun kontrolü için mevcut nüfusun artışına neden olan faktörlere karşı önlem almak ve “etkin” kısırlaştır-aşıla-yerine bırak programlarının uygulanması gerekmektedir.
2004’ten bu yana kısırlaştır-aşıla-yerine bırak programları yerel yönetimler tarafından sahiplenilmemiş, bu yönetimler ve bakımevleri düzgün denetlenmemiş, ülke genelinde bu programları uygulamak için prosedürler geliştirilmemiştir. Dünyada günde 500 köpek mobil ünitelerde kısırlaştırılıp yerine bırakılırken, yasada mevcut olmasına rağmen mobil üniteler ülkemizde yaygınlaştırılmamıştır. Bakımevleri ayda 500 kısırlaştırma kapasitesine yeni ulaşmışlardır. Bakımevlerinde ilaç bulunamadığı için bazı aylarda kısırlaştırma tamamen durmaktadır.
Yasa değişikliği, bu sorunları çözmeye yönelik hazırlanmalıdır. Ne yazık ki, mevcut tasarı kısırlaştır-aşıla-yerine bırak metodolojisini tamamen sarsacak, hayvan ve insan refahını olumsuz etkileyecek değişiklikler içermektedir.
Köpeklerle ilgili kısıtlamalar, özellikler ve önlemler ile ilgili yapılan yasa değişikliklerinde bakanlık mutlaka köpek eğitim (cynolog) ve davranış uzmanlarıyla birlikte çalışmalıdır.
Köpek sahiplerine verilecek eğitim içeriğine köpek davranışları dahil edilmeli ve içerik köpek davranış uzmanları tarafından hazırlanmalıdır.
Köpekler, bir çok ülkede insanlara medikal tanı, engelli , arama – kurtarma, duygusal destek gibi bir çok iş için hizmet sunmaktadır. Ülkemizde sokakta yaşamak zorunda kalan köpekler de köpek davranış uzmanları tarafından bu şekilde yetiştirilebilir. Bakanlık, bu konuda uzmanlarla birlikte çalışabilir.
Yasa değişikliğinde, sokak hayvanlarını sahiplendiren, bakımını ve beslemesini yapan, kısırlaştıran gönüllülerin ve derneklerin karşılaştıkları sorunların çözümüne yönelik bir değişiklik olmadığı gibi daha fazla soruna ve kargaşaya neden olacak maddeler vardır.
Türkiye’deki hayvan hakları savunucuları olarak ÖNEMLİ TALEBİMİZ, KADÜK olan kanun tasarısının tamamen iptal edilmesi, YENİ BİR KANUN TASARISININ Orman Su İşleri Bakanlığında STK ların, meslek odalarının, üniversite temsilcilerinin de katılımı ile yeniden hazırlanmasıdır.
İTİRAZLAR
İTİRAZ 1
İTİRAZ 1.1 YERİNE BIRAKMA ŞARTI
TASARI MADDE 3- 5199 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Mahalli idareler sahipsiz ev hayvanlarının refahını sağlamak üzere yeterli sayı ve özellikte beslenme noktaları teşkil etmekle yükümlüdür.14 üncü maddenin (p) bendinde tarif edilenler hariç olmak üzere sahiplendirilmeyenler, okul, hastane, ibadethane çocuk oyun alanı gibi toplumun yoğun olarak kullandığı yerler hariç alındıkları ortama bırakılır. (…)
İTİRAZ GEREKÇESİ
Bu madde, köpek popülasyon yönetiminin temeli olan KISIRLAŞTIR- AŞILA -YERİNE BIRAK metodolojisini temelden sarsmaktadır. Bu yöntem, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü tarafından dünyada kuduz hastalığını 2030 itibariyle elimine etmek ve sokak köpeklerinin nüfusunu kontrol altına almak için DÜNYADA KÖPEK POPÜLASYONU çok ( HİNDİSTAN, NEPAL, SENEGAL, SRİ LANKA, BULGARİSTAN, SIRBİSTAN, BOSNA HERSEK ) olan yerlerde uygulanan TEK YÖNTEMDİR.
YERİNE BIRAKMA’NIN ANLAMI ŞUDUR: Eğer köpekler yerlerine bırakılmazsa, VAKUM ETKİSİ denilen bir etki yaratırlar. Bütün köpekler,şehir dışına atılamayacakları için ortamda insanlar arasında kalan köpeklere daha fazla yiyecek kalmış olur, Köpek başına düşen çöp miktarı artar. Hayvanlar, toplama esnasında insanlardan korkar hale geleceklerinden, insanlara yaklaşmamayı öğrenirler. Böylelikle, daha fazla yemek bulan hayvanlar, daha çok üremeye başlarlar. İnsanlardan korkanlar da yakalanıp kısırlaştırılamaz duruma gelir.Zaten bu durumda hayvan sever hiç kimse belediyelerle işbirliği yapmayacaktır.
Köpekler, 12bin yıl önce insanlarla birlikte yaşamaya başlayan , onların can dostu olan, koyundan ve inekten önce insanların arasında yaşamaya başlayan “EVCİL” hayvanlardır. EVCİL hayvanlar, insanlarla birlikte yaşarlar. Köpekler, avlanarak yemek yeme kabiliyetlerini 12bin yıl önce yitirmişlerdir. Köpekler, ETÇİL hayvan değildir; bu evcilleşmenin sonucu olarak aynı insanlar gibi hem ETÇİL hem de OTÇUL olan omnivorlardır. Köpekler, insanlar yemek verirse yaşar; yoksa da çöpten toplayıcılık yaparlar. KÖPEKLERİN YERİ İNSANLARIN YANIDIR! Şehir dışı değildir; ormanlar değildir.
Yaşadığımız şehirlerde, OKUL, HASTANE, CAMİİ, PARK olmayan yerler de ya insanların özel mülklerine ya da yollara aittir. BU MADDE, KÖPEKLERİN ALINDIKLARI YERE BIRAKILMAYACAKLARINI ÜZERİ KAPALI OLARAK İFADE ETMEKTEDİR:
Birçok genç, hayvan sevgisini üniversite kampüslerine gelince deneyimlemektedir; üniversitelerin hayvan haklarıyla ilgili öğrenci toplulukları bulunmaktadır. Kampüslerindeki köpekleri, kısırlaştırıp aşılamakta onların bakımlarını kendi imkanlarıyla yapmaktadırlar. Mevcutta hiç bir belediye bir ilkokulun bahçesine eğer o okula ait değilse, aldığı köpeği bırakmamaktadır. Ancak üniversiteler de okuldur ve bu maddeyle kampüslerde yaşayan ve şehrin geri kalanına göre görece çok daha iyi bakılan köpekler YUVALARINDAN edilecektir.
Üsküdar Camii imamı Sn. Mustafa Efe, görevli olduğu camiide kedileri misafir ederek, onlara bakarak sadece Türkiye’de değil; dünyada kalpleri fethetmiş bir insandır. Bu maddeyle, ibadethanelerde bakılan hayvanların da yuvaları yok edilmiş olacaktır. Haymanada görevli imam Sn. N…Bey, cemaatiyle birlikte bulunduğu bölgedeki köpeklerin bakımını yapmaktadır.
Bu maddenin 14. Bendi çene ve kas yapısı güçlü hayvanlardan bahseder. Çene ve kas yapısının gücü subjektiftir. Ülkemizdeki sokak hayvanların bir kısmı petshoplardan alınıp atılan bir kısmı da yüzlerce yıldır bu topraklarda yaşayan Akbaşların, Kangalların birbirleriyle çiftleşerek üremesi sonucu oluşmuşlardır. Kısaca, Türkiye topraklarında yaşayan neredeyse bütün köpekler son derece güçlü köpeklerle akrabadırlar ve kas ve çene yapıları da güçlüdür Bu onları saldırgan yapmaz. Sokak köpekleri, melezleme yoluyla ürerler. Yani, onları hayatta bırakacak özellikleri diğer nesillere aktarılır. Bu köpeklerin yaşamda kalmaları için insanlarla anlaşması gerekir. Yemek bulmak, barınak bulmak için köpeklerin en yakın arkadaşları da İNSANLARDIR. ÖZETLE, Agresif köpekler insanlar tarafından tercih edilmeyeceğinden, doğada yaşayan köpeklerin agresiflik özellikleri diğer nesillere aktarılmaz ! Ne kadar güçlü olursa olsun, bir sokak köpeğinden daha uysal başka bir köpek bulmak neredeyse imkansızdır !
KISACASI, BU MADDE İLE HEDEFLENEN NÜFUS ve SALDIRI ŞİKAYETLERİNİN AZALMASI GERÇEKLEŞMEYECEĞİ GİBİ, MEVCUT DURUMDAN DA BETER BİR DURUM OLUŞACAKTIR. MEVCUT YASADAKİ MADDE OLDUĞU GİBİ KALMALI; KISIRLAŞTIRMA KAPASİTESİ ARTTIRILMALI, KISIRLAŞTIR-AŞILA-YERİNE BIRAK PROGRAMLARI İÇİN YERLİ VE YABANCI UZMANLARDAN DESTEK ALINMALI, YEREL HAYVAN KORUMA GÖREVLİLERİ TEŞVİK EDİLMELİ, KÖPEK DAVRANIŞLARI KONUSUNDA UZMANLARLA ÇALIŞILMALIDIR.
İTİRAZ 1.2 BAKIMEVİ İZİNLERİ
TASARI MADDE 3- 5199 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(…) Hayvan bakımevi izinleri mahalli idareler tarafından verilir. (…)
İTİRAZ GEREKÇESİ
Yerel yönetimleri ifadesi değiştirilerek , mahalli idareler yapılmıştır. Yerel yönetimler kendi kurdukları bakımevlerine izin veremezler. Mevcut kanunda izinlerin bakanlık tarafından verileceği ifade edilmektedir. Bu ifade korunmalı , izinler bakanlık tarafından verilmelidir.
İTİRAZ 2 KISIRLAŞTIRMA – NÜFUS KRİTERİ
TASARI MADDE 8- 5199 Sayılı Kanunun 19 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde – (…)19 Sahipsiz hayvanlar ile ev hayvanlarının korunması amacıyla hayvan bakımevleri ve hastanelerin kurulması; buralarda bakım, rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetlerin yürütülmesi, büyükşehirlerde belediyeleri, illerde il özel idareleri ve il belediyeleri ile nüfusu 100 binin üzerinde olan ilçelerde belediyeler tarafından gerçekleştirilir. (…)
İTİRAZ GEREKÇESİ
Sokakta yaşamak zorunda kalan kedilerin ve köpeklerin nüfuslarının artmamasını sağlamak için “KISIRLAŞTIRMA” yaygınlaştırmalıdır. Bu da ancak , il ve ilçe belediyelerinin, bakanlığın, konuyla ilgili tüm resmi makamların ve gönüllülerin işbirliği ile olur. KISIRLAŞTIRMA teşvik edilmelidir. Ancak , kısırlaştırma için nüfus kriteri konularak neredeyse kısırlaştırmama teşvik edilmektedir. Kısırlaştırma ameliyatı, son derece masrafsız bir ameliyattır. Kaldı ki, ilçe nüfusu 100binin altında olan bir çok ilçenin kişi başı geliri ilin genelinden yüksektir.
Nüfus sayısı 100binin altında olan özellikle tatil beldeleri, kedilerin ve köpeklerin nasılsa burada bakılırlar diye terk edildikleri, kış aylarında tatilciler gittikten sonra da en çok zehirlemeye maruz kaldıkları yerlerdir.
Nüfusu 100binin altında olan yerler; Antalya Kemer, Olimpos, Adrasan, Balıkesir Ayvalık, Muğla Marmaris, Datça, İzmir Seferihisar, Urla gibi sürekli köpek ve kedi terk edilen yerlerdir. Bu bölgeler, sahipsiz hayvan probleminin kısırlaştır-aşıla-yerine bırak ile çözülebileceği en kolay ve örnek olabilecek yerlerken kaderlerine terk edilmemelidirler.
Tasarıdan nüfus ibaresi kaldırılmalı, tam tersine kısırlaştırma istasyonları her ilçe için zorunlu hale getirilmelidir.
ÖRNEK İlçeler
Balıkesir(Marmara)-1824 |
8878 |
İzmir(Karaburun)-1432 |
9575 |
Muğla(Kavaklıdere)-1958 |
10780 |
Balıkesir(Gömeç)-1928 |
12779 |
Balıkesir(Balya)-1169 |
13384 |
Balıkesir(Savaştepe)-1608 |
18358 |
Balıkesir(Manyas)-1514 |
19828 |
Muğla(Datça)-1266 |
20513 |
Balıkesir(Kepsut)-1462 |
23791 |
Muğla(Ula)-1695 |
23877 |
Balıkesir(Havran)-1384 |
27641 |
İzmir(Foça)-1334 |
28591 |
Balıkesir(Erdek)-1310 |
32477 |
Balıkesir(İvrindi)-1418 |
33427 |
Balıkesir(Sındırgı)-1619 |
34401 |
Muğla(Köyceğiz)-1488 |
34942 |
Muğla(Dalaman)-1742 |
37364 |
Balıkesir(Dursunbey)-1291 |
37435 |
İzmir(Seferihisar)-1611 |
37697 |
Balıkesir(Susurluk)-1644 |
39411 |
Antalya(Kemer)-1959 |
41925 |
Muğla(Yatağan)-1719 |
44504 |
Muğla(Ortaca)-1831 |
46982 |
Antalya(Finike)-1333 |
47498 |
Balıkesir(Bigadiç)-1191 |
49324 |
Antalya(Kaş)-1451 |
56720 |
Balıkesir(Burhaniye)-1216 |
57800 |
Muğla(Seydikemer)-2090 |
60306 |
İzmir(Urla)-1703 |
62439 |
Antalya(Kumluca)-1492 |
67605 |
Balıkesir(Ayvalık)-1161 |
68457 |
Balıkesir(Gönen)-1360 |
72927 |
Muğla(Marmaris)-1517 |
90187 |
İTİRAZ 3
İTİRAZ 3.1 EV HAYVANI SATIŞ YERLERİ
TASARI MADDE 5- 5199 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 10-Ev hayvanı satış yerlerinde ev hayvanı bulundurulamaz, ancak bu yerlerde hayvan üretim çiftlikleri ve bakımevlerindeki hayvanların satışı yapılabilir. (…)
İTİRAZ GEREKÇESİ
Bu madde petshoplarda satışın devam edeceğini söylemektedir. Ev hayvanı satış yerinde ev hayvanı bulundurulmaz ifadesi satışların internet, sosyal medya vasıtasıyla yapılması anlamına geliyor. Bu cümle kaldırılmalıdır.
Mevcut durumda petshoplar zaten hayvan çiftliklerinde üretilen hayvanları dükkanlarında satmaktadır. Bu madde buna da bir kısıtlama getirmemektedir. Ülkemizde özellikle Bursa başta olmak üzere, ruhsatlı ya da ruhsatsız köpek üretimi yapan denetlenmeyen bir çok işletme vardır. Sokaktaki hayvan popülasyonunun artmasının en önemli nedenlerinden birisi bu petshoplardan alınan hayvanların modası geçince sokaklara terk edilmesidir. İkincisi, satılmayan yavruların en iyi ihtimalle yine sokağa terk edilmelidir. Bu üreticiler, köpeklerin senede 2 sefer olan üreme doğal döngülerini dikkate almadan, kar amaçlı sürekli köpek yavrulatmaktadır. Bu tip yerlerden satın alınan yavruların çoğunda PARVO, Distemper gibi hastalıklar , davranış problemleri ve genetik hastalıklar görülmektedir. Bilinçsizce buradan satın alınan hayvanların tedavisine sahipleri ya bir sürü para harcamakta ya da sokağa bu hayvanları terk etmektedir. Köpekler çiftleştirilirken, anne ve baba köpeğin agresif olup olmadığı ya da diğer davranışsal özellikleri düşünülmeden sadece kar amacı güdülmektedir. TÜRKİYE’DE özellikle BÜYÜK ŞEHİRLERDEKİ SOKAKTA YAŞAYAN HAYVAN POPÜLASYONUNUN AZALMASI İÇİN PETSHOPLARDA HAYVAN SATIŞI TAMAMEN YASAKLANMALIDIR !
YENİ MADDE, HAYVAN SATIŞINI KALDIRMADIĞI GİBİ BAKIMEVLERİNDEKİ HAYVANLARIN DA SATILACAĞINI SÖYLEMEKTEDİR !
Ülkemizdeki bakımevleri mevcut durumda dahi denetlenememektedir. Medyaya yansıyan Kayseri, Kütahya, Sarıyer bakımevlerindeki hayvanların dövülmesi, 800 tanesinin zehirlenerek işçilere öldürtülmesi, hayvanların kan revan içerisinde kendi dışkılarına bulanmış şekilde ölüme terk edilmeleri bakımevlerindeki personelin ne kadar denetimsiz olduğunun bir göstergesidir. Bütün bakımevleri için bu geçerlidir. Bakımevindeki köpeklerin satışının yapılması, birçok usulsüzlüğün önünü açacaktır. Bakımevi personelinin, kendi çıkarı için hayvanlar üzerinden kar elde etmesinin önüne geçilmesi mümkün değildir. Çankaya Belediyesi’nin boynunda ilgili kişinin iletişim bilgileri olan tasmayla dolaşan TARÇIN isimli köpeği gece Mühye Bakımevine götürüp, sonrasında da köpeği kaybetmesi ARALIK 2016’da gerçekleşmiştir. TARÇIN kaybolan köpeklerden sadece birisidir.
PETSHOPLARDA, BAKIMEVİNDEKİ KÖPEKLERİN SATIŞINA İZİN VERİLMEMELİDİR.
İTİRAZ 3.2 YAŞLI HAYVANLAR
TASARI MADDE 5- 5199 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde yer alan güçten düşmüş hayvanları korumaya yönelik olan maddeler, yeni yasa tasarısında yoktur.
- Bir hayvan; acı, ıstırap ya da zarar görecek şekilde, film çekimi, gösteri, reklam ve benzeri işler için kullanılamaz.
- Hasta, sakat ve yaşlı durumda bulunan veya iyileşemeyecek derecede ağrısı veya acısı olan bir hayvanı usulüne uygun kesmek ya da ağrısız öldürme amacından başka bir amaçla birine devretmek, satmak veya almak yasaktır.
- Çiftlik hayvanlarının bakımı, beslenmesi, nakliyesi ve kesimi esnasında hayvanların refahı ve güvenliğinin sağlanması hususundaki düzenlemeler Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
İTİRAZ GEREKÇESİ
Hayvanları koruma kanunu kapsamında çalışan ve hasta olan hayvanlar devlet tarafından korunmalıdır.
İTİRAZ 4 KAS VE ÇENE YAPISI
TASARI MADDE 6- 5199 Sayılı Kanunun 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
*Madde 14- Hayvanlarla ilgili yasaklar şunlardır: (…)
- p) Kas ve çene yapısı güçlü, tehlike arz edebilecek hayvanları ağızlıksız ve tasmasız dolaştırmak.(…)
İTİRAZ GEREKÇESİ
Kas ve çene yapısı güçlü ifadesi subjektiftir. Bilimsel bir argüman değildir. Kas ve çenesi güçlü olan köpekler, tehlikelidir diye bir durum söz konusu değildir. Bu ifadedeki güç ölçülemez, kıyaslanamaz bir sıfattır. Örneğin, İngiltere’de bir bebeğin ölümüne sebep olan köpeğin ırkı Jack Russeldır, Jack Russell ırkının ebadı bir kedi kadardır; buradaki güçlü ifadesine uymaz. İlk yüz nakli, Fransa’da Labrador cinsi köpeği tarafından yüzü ısırılan bir kadına yapılmıştır. Labradorlar, sevimlilikleriyle gönüllere taht kurmuş ve rehabilitasyon köpeği olmak üzere yetiştirilen bir ırktır. Bir çok polis köpeği diğer köpeklerden çok daha güçlü ve atiktir; ancak aldıkları eğitim , yetiştirilme biçimleri nedeniyle bir çocuğun yanında en rahat bırakılabilecek köpeklerdir.
Bunun haricinde, Anadolu Çoban Köpeği, KANGAL köpekleri, AKBAŞLAR yıllardır bu topraklarda bizlerle birlikte yaşamış, çocuk yaştaki çobanlarla beraber gezen, insanlarla son derece uyumlu hayvanlardır. Bu kadar insancıl hayvanları, sırf güçlüler diye tehlikeli ve kontrolsüz sınıfına sokan bu ifade buradan kaldırılmalıdır.
Bazı safkan ya da cins olarak adlandırılan köpekler, köpek dövüşlerinde kullanılmak, bekçilik yapmak üzere yetiştiriciler tarafından özellikle yetiştirilmişlerdir. Yetiştirme esnasında sahipleri pekiştirirse daha tahammülsüz olabilirler. Asosyal sahiplere sahip olurlarsa, diğer insanları ve insanlar ait kedileri ve köpekleri tehdit edebilirler. Bu özelliklere sahip köpekler sokaktan bulunabilecek köpekler değildir. Ancak kişi özel olarak bu köpeği satın alır. Dolayısıyla bu köpek ırkları belirlenerek, sahiplerinin köpek davranışları eğitimine katılımı zorunlu hale getirilebilir ve bu köpekleri satın alanlara vergi getirilebilir. Ancak böyle bir durumda ya da ancak bu amaçla yetiştirilen bazı türler için ağızlık şartı olmalıdır ya da koşullar yönetmelikle belirlenmelidir. Sorumlu sahiplilik, ağızlık ve tasma şartları köpek davranış uzmanlarıyla kurallara bağlanmalıdır.
Yasanın genelindeki ve bu maddedeki kas ve çene yapısı güçlü ifadesi ile ağızlık şartı kaldırılmalıdır. Ya da bu sınıfa giren köpekler net şekilde tarif edilmelidir. İnsanları saldırılardan korumak için “KONU UZMANLARIYLA DETAYLI BİR ÇALIŞMA YAPILMADAN YASAYA MADDE EKLENMEMELİDİR.”
İTİRAZ 5 MALİ DESTEK
TASARI MADDE 8- 5199 Sayılı Kanunun 19 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Yeni tasarıda, eski tasarıda yer alan mali destek, devletin kısırlaştırma, aşılama ve benzeri işler için sağladığı ödenek tamamen kaldırılmıştır.
İTİRAZ GEREKÇESİ
Mevcut Madde 19: Ev ve süs hayvanlarının korunması amacıyla bakımevleri ve hastaneler kurmak; buralarda bakım, rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetleri yürütmek için, başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanır. Bu amaçla Bakanlık bütçesine gerekli ödenek konulur. Bu ödeneğin kullanımına ilişkin esas ve usuller, Maliye Bakanlığının olumlu görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bakanlık sadece hayvan sağlığı değil; insan sağlığını korumak için aşılama, kısırlaştırma, bakım ve rehabilitasyon merkezleri için mali kaynak sağlamalıdır. Kısırlaştırma yapılmayan, bakımevleri olmayan birçok belediye vardır. Buralardaki belediyeler, sokak hayvanı nüfusunu kontrol altna almak için bakanlık tarafından teşvik edilmelidir. Özellikle, doğu ve güneydoğu illerinde kuduz vakaları halen görülmektedir. Bu belediyelerin ve ülke genelinin kuduz aşılaması ve kısırlaştırma için bakanlığın vereceği desteğe ihtiyacı vardır. Bu desteği kaldırmak toplum sağlığını tehlikeye atmak demektir.
İTİRAZ 6 YEREL YÖNETİM EĞİTİMİ
MADDE 2- 5199 sayılı Kanunun 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
*Madde 5- (…) İl ve ilçe merkezlerinde ev hayvanı satan ve sahiplenen kişiler. Bu hayvanların bakımı ve koruması ile ilgili olarak yerel yönetimler tarafından düzenlenen eğitim programlarına katılarak sertifika almakla yükümlüdürler. (…)
İTİRAZ GEREKÇESİ
Hayvan sahiplenenlere eğitim verilmelidir. Eğitim içeriği köpek, kedi ve diğer evcil hayvan davranışlarını kapsamalıdır. Ancak öncelikle, eğitim vermeye yeterli kişiler -eğitmen eğitimler düzenlenerek yetiştirilmeli ve bakanlıkça bu kişilerden bir havuz oluşturulmadır. Eğitim ve sertifika yerel yönetimlere bırakılmamalıdır. Örneğin; eğitim içeriği, hayvan davranış uzmanları, etologlar tarafından online olarak hazırlanmalı, uzaktan eğitim şeklinde düzenlenmelidir. Mevcut durumda, belediyeler Orman Bakanlığının yerel hayvan koruma görevlilieri dahil olmak üzere özellikle sokak hayvanlarına bakan, onları besleyip kısırlaştıran kişileri, baktıkları hayvanları toplamakla ya da bakımevlerine sokmamakla, dilekçe yazanları mahkemeye vermekle tehdit etmektedirler. Yerel Yönetimlerde çalışan veteriner hekimden, hayvan toplama personeline kadar çalışanların neredeyse hiçbirinin hayvan davranışları konusunda kendi eğitimleri mevcut değildir. Bunun bir nedeni de Veteriner Fakültesinde ya da başka bir üniversitede ETOLOJİ, Hayvan Davranışları gibi bölümlerin olmaması, dersin ise son iki senedir verilmesidir. Ülkemizde bu konuda insan yetiştiren kurum yokken, belediyelere böyle bir sorumluluk verilemez. Böyle bir sorumluluk verilirse, bunun kötüye kullanılacağı aşikardır. Eğitim organizasyonu, yerel hayvan koruma görevlilieri eğitimindeki gibi Orman Bakanlığında olmalıdır.
İTİRAZ 7 HAYVANAT BAHÇELERİ
MADDE 9- 5199 Sayılı Kanunun 22 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 22 – Hayvanat bahçeleri Bakanlık, mahalli idareler ve tüzel kişilikler tarafından kurulabilir. Hayvanat bahçeleri hayvanların doğal hayat ortamına en uygun şekilde tanzim edilir. Bakanlık tarafından yapılacak hayvanat bahçeleri için 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununa tabi alanlar bedelsiz olarak tahsis edilebilir.
Hayvanat bahçelerinin kuruluşu, denetimi ile çalışma usul ve esasları Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir
İTİRAZ GEREKÇESİ
Hayvanat bahçeleri, hayvan refahı ilkelerini ihlal eden yerlerdir. Hayvanlar, normal davranışlarını sergileme hakkına sahiptirler. Hayvanlar stresten ve korkudan uzak yaşama hakkına sahiptirler. Kilometrekarelerle kendi alanını belirleyen bir kaplanı, en hızlı koşan türlerden biri olan ayıyı, sürüsüyle birlikte açık arazilerde yaşayan ve annesiyle en az 2 sene geçirmek zorunda olan bir aslanı , geniş bir aileye sahip olan ve ölüleri için yas tutan bir fili ailesinden ayırıp, insanların eğlencesi için kafeslere kapamak 21.yyda insanlık suçudur. Kesinlikle, ismi hayvanları koruma kanunu olan bir kanunda yer almamalıdır.
Hele ki tüzel kişiliklerin örneğin AVMlerin bu tür yerleri kar amacı güderek açmasına kesinlikle engel olunmalı, tüzel kişilikler bu ifdeden çıkarılmalıdır. Bu işletmeler, en ucuza vahşi hayvanları getirmek isteyecektir. Bu nedenle, yasal olmayan kaynaklardan alım yapacaklardır. İllegal vahşi hayvan ticareti 21.yyda terörizmin finansal kaynaklarından biridir. Özellikle 2015’ten beri, dünyada bunun önüne geçilmeye çalışılırken, Türkiye de hayvanat bahçelerini kapatarak terörizmin bu finansal kaynağını engellemelidir.
Vahşi hayvanların, hapis hayatı yaşamalarını izleyerek çocuklar onlar hakkında bilgi edinemezler. Çünkü hayvanlar, normal davranışlarını sergileyemezler. Bu hayvanlar da tıpkı insanlar gibi normal davranışlarını sergileyemediklerinde psikolojik ve fiziksel rahatsızlık çekerler. Hayvanat bahçeleri, çocukların empati yapmalarını engelleyen ya da hassas olan çocukların üzülmesine neden olan yerlerdir. 21.yyda, eğitim amacıyla oluşturulan ve arttırılmış gerçeklik teknolojisini kullanan elektronik hayvanat bahçeleri vardır. Tüzel kişilikler ve resmi kurumlar hayvanları hapsetmek ve bu ticarete dahil olmak yerine, modern teknolojiyi hem insanlık hem de doğa yararına kullanmayı tercih etmelidir.