Filistin Hayvan Kurtarma’dan Selamlar !

Genel

Sizlere Diana Babish’ten bahsetmek istiyorum . Diana, Filistin Bethlehem kentinde sokakta “yaşayamayan” hayvanları kurtarıyor. Kendisinin “Animal and Environment Association” adında bir derneği var. Facebook’tan takip edebilirsiniz.

Diana

Diana, Filistin’de Bethlehem kentinde yoksul bir ailenin çocuğu olarak  doğmuş. Ailesinde üniversiteye giden tek kişi o olmuş.  Altı yabancı dil biliyor. Çocukluğundan beri her zaman kedileri ve köpekleri olmuş. Kendisi şu anda uluslararası bir bankanın yöneticisi.

2013’te Filistin’de belediyeler, köpekleri eskisine nazaran daha da yoğun şekilde zehirleyerek veya kurşunlayarak öldürmeye başlamışlar. O zaman, Diana hayvan kurtarmanın organize şekilde yapılması gerektiğine karar vermiş.

Once teker teker hayvanları kurtarmaya başladım. Bir yer kiraladım. Yemeklerini sağladım; ortamlarını temizledim. Yıllar içerisinde yerden yere taşındım. En sonunda ağabeyimin evinde yer ayarladım. Kırk köpeğe bakmaya başladım. Bu sırada, dernek kurmak için gereken işlemleri tamamladım. İç İşleri Bakanlığına başvurdum. Gündüz normal işimde, geceleriyle fon sağlamak için diğer işlerde çalıştım. Amacım, köpeklerim için bir barınak kurmaya yetecek fonu sağlamaktı.

Kendi imkanlarımla bir yer kiralayacakken, Beit Sahour Belediyesi bana geçici olarak bir yer Verdi. Burada, borçlara ragmen kısırlaştırmaya, tedaviye ve mikroçiplemeye başladık.  Filistin’de yeterli veteriner olmadığı için tedavi veya kısırlaştırma için hayvanları İsrail’de bir kliniğe götürmeye başladık. Kurtarılan 100 köpeğe Bethlehem’da ve İsrail’de yuva bulduk

Köpeklerimizi daha sosyal olmaları için eğitiyoruz ama insanlar cins köpek tercih ediyor. Sokak (Baladi ) köpeklerine kaynak ayırmıyorlar. İnsanlar, belediyelere sürekli şikayet ediyorlar. Belediyeler, kaplumbağaları, kuşları, kedileri ve köpekleri vurararak katlediyorlar.

Filistin’de kısırlaştır-aşıla-yerine bırak projesi uygulamaya çalışıyorum. Ancak belediye kesinlikle destek olmuyor. Belediye yerine İsrail’deki bazı kuruluşlar ve bölgedeki çok az Filistin’li hayvan hakları savunucuları bize destek oluyor.

PalestineShelter2

Burada da hayvan satan petshoplar var. Denetim yok. Filistin’de düzgün bir hayvanları koruma kanunu çıkması için çalışıyoruz.

Desteğe ihtiyacımız var. Bize yer verdiğin için teşekkürler.

 

Hayvanları Koruma Kanunu Yeni Tasarıya İtirazlar

Genel

Ülkemizde sokak hayvanlarının nüfusunun kontrolü için mevcut nüfusun artışına neden olan faktörlere karşı önlem almak ve “etkin” kısırlaştır-aşıla-yerine bırak programlarının uygulanması gerekmektedir.

2004’ten bu yana kısırlaştır-aşıla-yerine bırak programları yerel yönetimler tarafından sahiplenilmemiş, bu yönetimler ve bakımevleri düzgün denetlenmemiş, ülke genelinde bu programları uygulamak için prosedürler geliştirilmemiştir. Dünyada günde 500 köpek mobil ünitelerde kısırlaştırılıp yerine bırakılırken, yasada mevcut olmasına rağmen mobil üniteler ülkemizde yaygınlaştırılmamıştır. Bakımevleri ayda 500 kısırlaştırma kapasitesine yeni ulaşmışlardır. Bakımevlerinde ilaç bulunamadığı için bazı aylarda kısırlaştırma tamamen durmaktadır.

Yasa değişikliği, bu sorunları çözmeye yönelik hazırlanmalıdır. Ne yazık ki, mevcut tasarı kısırlaştır-aşıla-yerine bırak metodolojisini tamamen sarsacak, hayvan ve insan refahını olumsuz etkileyecek değişiklikler içermektedir.  

Köpeklerle ilgili kısıtlamalar, özellikler ve önlemler ile ilgili yapılan yasa değişikliklerinde bakanlık mutlaka köpek eğitim (cynolog) ve davranış uzmanlarıyla birlikte çalışmalıdır.

Köpek sahiplerine verilecek eğitim içeriğine köpek davranışları dahil edilmeli ve içerik köpek davranış uzmanları tarafından hazırlanmalıdır.

Köpekler, bir çok ülkede insanlara medikal tanı, engelli , arama – kurtarma, duygusal destek gibi bir çok iş için hizmet sunmaktadır. Ülkemizde sokakta yaşamak zorunda kalan köpekler de köpek davranış uzmanları tarafından bu şekilde yetiştirilebilir. Bakanlık, bu konuda uzmanlarla birlikte çalışabilir.

Yasa değişikliğinde, sokak hayvanlarını sahiplendiren, bakımını ve beslemesini yapan, kısırlaştıran gönüllülerin ve derneklerin karşılaştıkları sorunların çözümüne yönelik bir değişiklik olmadığı gibi daha fazla soruna ve kargaşaya neden olacak maddeler vardır.

Türkiye’deki hayvan hakları savunucuları olarak ÖNEMLİ TALEBİMİZ, KADÜK olan kanun tasarısının tamamen iptal edilmesi, YENİ BİR KANUN TASARISININ Orman Su İşleri Bakanlığında STK ların, meslek odalarının, üniversite temsilcilerinin  de katılımı ile yeniden hazırlanmasıdır.

İTİRAZLAR

İTİRAZ 1

İTİRAZ 1.1 YERİNE BIRAKMA ŞARTI

TASARI MADDE 3-  5199 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Mahalli idareler sahipsiz ev hayvanlarının refahını sağlamak üzere yeterli sayı ve özellikte beslenme noktaları teşkil etmekle yükümlüdür.14 üncü maddenin (p) bendinde tarif edilenler hariç olmak üzere sahiplendirilmeyenler, okul, hastane, ibadethane çocuk oyun alanı gibi toplumun yoğun olarak kullandığı yerler hariç alındıkları ortama bırakılır. (…)

İTİRAZ GEREKÇESİ

Bu madde, köpek popülasyon yönetiminin temeli olan KISIRLAŞTIR- AŞILA -YERİNE BIRAK metodolojisini temelden sarsmaktadır. Bu yöntem, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü tarafından dünyada kuduz hastalığını 2030 itibariyle elimine etmek ve sokak köpeklerinin nüfusunu kontrol altına almak için DÜNYADA KÖPEK POPÜLASYONU çok ( HİNDİSTAN, NEPAL, SENEGAL, SRİ LANKA, BULGARİSTAN, SIRBİSTAN, BOSNA HERSEK ) olan yerlerde uygulanan TEK YÖNTEMDİR.

YERİNE BIRAKMA’NIN ANLAMI ŞUDUR: Eğer köpekler yerlerine bırakılmazsa, VAKUM ETKİSİ denilen bir etki yaratırlar. Bütün köpekler,şehir dışına atılamayacakları için ortamda insanlar arasında kalan köpeklere daha fazla yiyecek kalmış olur, Köpek başına düşen çöp miktarı artar. Hayvanlar, toplama esnasında insanlardan korkar hale geleceklerinden, insanlara yaklaşmamayı öğrenirler. Böylelikle, daha fazla yemek bulan hayvanlar, daha çok üremeye başlarlar. İnsanlardan korkanlar da  yakalanıp kısırlaştırılamaz duruma gelir.Zaten bu durumda hayvan sever hiç kimse belediyelerle işbirliği yapmayacaktır.

Köpekler, 12bin yıl önce insanlarla birlikte yaşamaya başlayan , onların can dostu olan, koyundan ve inekten önce insanların arasında yaşamaya başlayan  “EVCİL” hayvanlardır. EVCİL hayvanlar, insanlarla birlikte yaşarlar. Köpekler, avlanarak yemek yeme kabiliyetlerini 12bin yıl önce yitirmişlerdir. Köpekler, ETÇİL hayvan değildir; bu evcilleşmenin sonucu olarak aynı insanlar gibi hem ETÇİL hem de OTÇUL olan omnivorlardır. Köpekler, insanlar yemek verirse yaşar; yoksa da çöpten toplayıcılık yaparlar. KÖPEKLERİN YERİ İNSANLARIN YANIDIR! Şehir dışı değildir; ormanlar değildir.

Yaşadığımız şehirlerde, OKUL, HASTANE, CAMİİ, PARK olmayan yerler de ya insanların özel mülklerine ya da yollara aittir. BU MADDE, KÖPEKLERİN ALINDIKLARI YERE BIRAKILMAYACAKLARINI ÜZERİ KAPALI OLARAK İFADE ETMEKTEDİR:

Birçok genç, hayvan sevgisini üniversite kampüslerine gelince deneyimlemektedir; üniversitelerin hayvan haklarıyla ilgili öğrenci toplulukları bulunmaktadır. Kampüslerindeki köpekleri, kısırlaştırıp aşılamakta onların bakımlarını kendi imkanlarıyla yapmaktadırlar. Mevcutta hiç bir belediye bir ilkokulun bahçesine eğer o okula ait değilse, aldığı köpeği bırakmamaktadır. Ancak üniversiteler de okuldur ve bu maddeyle kampüslerde yaşayan ve şehrin geri kalanına göre görece çok daha iyi bakılan köpekler YUVALARINDAN edilecektir.

Üsküdar Camii imamı Sn. Mustafa Efe, görevli olduğu camiide kedileri misafir ederek, onlara bakarak sadece Türkiye’de değil; dünyada kalpleri fethetmiş bir insandır. Bu maddeyle, ibadethanelerde bakılan hayvanların da yuvaları yok edilmiş olacaktır. Haymanada görevli imam Sn. N…Bey, cemaatiyle birlikte bulunduğu bölgedeki köpeklerin bakımını yapmaktadır.

Bu maddenin 14. Bendi çene ve kas yapısı güçlü hayvanlardan bahseder. Çene ve kas yapısının gücü subjektiftir. Ülkemizdeki sokak hayvanların bir kısmı petshoplardan alınıp atılan bir kısmı da yüzlerce yıldır bu topraklarda yaşayan Akbaşların, Kangalların birbirleriyle çiftleşerek üremesi sonucu oluşmuşlardır. Kısaca, Türkiye topraklarında yaşayan neredeyse bütün köpekler son derece güçlü köpeklerle akrabadırlar ve kas ve çene yapıları da güçlüdür Bu onları saldırgan yapmaz. Sokak köpekleri, melezleme yoluyla ürerler. Yani, onları hayatta bırakacak özellikleri diğer nesillere aktarılır. Bu köpeklerin yaşamda kalmaları için insanlarla anlaşması gerekir. Yemek bulmak, barınak bulmak için köpeklerin en yakın arkadaşları da İNSANLARDIR. ÖZETLE, Agresif köpekler insanlar tarafından tercih edilmeyeceğinden, doğada yaşayan köpeklerin agresiflik özellikleri diğer nesillere aktarılmaz ! Ne kadar güçlü olursa olsun, bir sokak köpeğinden daha uysal başka bir köpek bulmak neredeyse imkansızdır !

KISACASI, BU MADDE İLE HEDEFLENEN NÜFUS ve SALDIRI ŞİKAYETLERİNİN AZALMASI GERÇEKLEŞMEYECEĞİ GİBİ, MEVCUT DURUMDAN DA BETER BİR DURUM OLUŞACAKTIR. MEVCUT YASADAKİ MADDE OLDUĞU GİBİ KALMALI; KISIRLAŞTIRMA KAPASİTESİ ARTTIRILMALI, KISIRLAŞTIR-AŞILA-YERİNE BIRAK PROGRAMLARI İÇİN YERLİ VE YABANCI UZMANLARDAN DESTEK ALINMALI, YEREL HAYVAN KORUMA GÖREVLİLERİ TEŞVİK EDİLMELİ, KÖPEK DAVRANIŞLARI KONUSUNDA UZMANLARLA ÇALIŞILMALIDIR.

İTİRAZ 1.2 BAKIMEVİ İZİNLERİ

TASARI MADDE 3-  5199 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

(…) Hayvan bakımevi izinleri mahalli idareler tarafından verilir. (…)

İTİRAZ GEREKÇESİ

Yerel yönetimleri ifadesi değiştirilerek , mahalli idareler yapılmıştır. Yerel yönetimler kendi kurdukları bakımevlerine izin veremezler. Mevcut kanunda izinlerin bakanlık tarafından verileceği ifade edilmektedir. Bu ifade korunmalı , izinler bakanlık tarafından verilmelidir.   

İTİRAZ 2 KISIRLAŞTIRMA – NÜFUS KRİTERİ

TASARI MADDE 8- 5199 Sayılı Kanunun 19 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

            Madde – (…)19 Sahipsiz hayvanlar ile ev hayvanlarının korunması amacıyla hayvan bakımevleri ve hastanelerin kurulması; buralarda bakım, rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetlerin yürütülmesi, büyükşehirlerde belediyeleri, illerde il özel idareleri ve il belediyeleri ile nüfusu 100 binin üzerinde olan ilçelerde belediyeler tarafından gerçekleştirilir. (…)

İTİRAZ GEREKÇESİ

Sokakta yaşamak zorunda kalan kedilerin ve köpeklerin nüfuslarının artmamasını sağlamak için “KISIRLAŞTIRMA” yaygınlaştırmalıdır. Bu da ancak , il ve ilçe belediyelerinin, bakanlığın, konuyla ilgili tüm resmi makamların ve gönüllülerin işbirliği ile olur. KISIRLAŞTIRMA teşvik edilmelidir. Ancak , kısırlaştırma için nüfus kriteri konularak neredeyse kısırlaştırmama teşvik edilmektedir. Kısırlaştırma ameliyatı, son derece masrafsız bir ameliyattır. Kaldı ki, ilçe nüfusu 100binin altında olan bir çok ilçenin kişi başı geliri ilin genelinden yüksektir.

Nüfus sayısı 100binin altında olan özellikle tatil beldeleri, kedilerin ve köpeklerin nasılsa burada bakılırlar diye terk edildikleri, kış aylarında tatilciler gittikten sonra da en çok zehirlemeye maruz kaldıkları yerlerdir.

Nüfusu 100binin altında olan yerler; Antalya Kemer, Olimpos, Adrasan, Balıkesir Ayvalık, Muğla Marmaris, Datça, İzmir Seferihisar, Urla gibi  sürekli köpek ve kedi terk edilen yerlerdir. Bu bölgeler, sahipsiz hayvan probleminin kısırlaştır-aşıla-yerine bırak ile çözülebileceği en kolay ve örnek olabilecek yerlerken kaderlerine terk edilmemelidirler.

Tasarıdan nüfus ibaresi kaldırılmalı, tam tersine kısırlaştırma istasyonları her ilçe için zorunlu hale getirilmelidir.

ÖRNEK İlçeler

Balıkesir(Marmara)-1824 8878
İzmir(Karaburun)-1432 9575
Muğla(Kavaklıdere)-1958 10780
Balıkesir(Gömeç)-1928 12779
Balıkesir(Balya)-1169 13384
Balıkesir(Savaştepe)-1608 18358
Balıkesir(Manyas)-1514 19828
Muğla(Datça)-1266 20513
Balıkesir(Kepsut)-1462 23791
Muğla(Ula)-1695 23877
Balıkesir(Havran)-1384 27641
İzmir(Foça)-1334 28591
Balıkesir(Erdek)-1310 32477
Balıkesir(İvrindi)-1418 33427
Balıkesir(Sındırgı)-1619 34401
Muğla(Köyceğiz)-1488 34942
Muğla(Dalaman)-1742 37364
Balıkesir(Dursunbey)-1291 37435
İzmir(Seferihisar)-1611 37697
Balıkesir(Susurluk)-1644 39411
Antalya(Kemer)-1959 41925
Muğla(Yatağan)-1719 44504
Muğla(Ortaca)-1831 46982
Antalya(Finike)-1333 47498
Balıkesir(Bigadiç)-1191 49324
Antalya(Kaş)-1451 56720
Balıkesir(Burhaniye)-1216 57800
Muğla(Seydikemer)-2090 60306
İzmir(Urla)-1703 62439
Antalya(Kumluca)-1492 67605
Balıkesir(Ayvalık)-1161 68457
Balıkesir(Gönen)-1360 72927
Muğla(Marmaris)-1517 90187

İTİRAZ 3

İTİRAZ 3.1 EV HAYVANI SATIŞ YERLERİ

TASARI MADDE 5-  5199 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Madde 10-Ev hayvanı satış yerlerinde ev hayvanı bulundurulamaz, ancak bu yerlerde hayvan üretim çiftlikleri ve bakımevlerindeki hayvanların satışı yapılabilir.  (…)

İTİRAZ GEREKÇESİ

Bu madde petshoplarda satışın devam edeceğini söylemektedir. Ev hayvanı satış yerinde ev hayvanı bulundurulmaz ifadesi satışların internet, sosyal medya  vasıtasıyla yapılması anlamına geliyor. Bu cümle kaldırılmalıdır.

Mevcut durumda petshoplar zaten hayvan çiftliklerinde üretilen hayvanları dükkanlarında satmaktadır. Bu madde buna da bir kısıtlama getirmemektedir. Ülkemizde özellikle Bursa başta olmak üzere, ruhsatlı ya da ruhsatsız köpek üretimi yapan denetlenmeyen bir çok işletme vardır. Sokaktaki hayvan popülasyonunun artmasının en önemli nedenlerinden birisi bu petshoplardan alınan hayvanların modası geçince sokaklara terk edilmesidir. İkincisi, satılmayan yavruların en iyi ihtimalle yine sokağa terk edilmelidir. Bu üreticiler, köpeklerin senede 2 sefer olan üreme doğal döngülerini dikkate almadan, kar amaçlı sürekli köpek yavrulatmaktadır.  Bu tip yerlerden satın alınan yavruların çoğunda PARVO, Distemper gibi hastalıklar  , davranış problemleri ve genetik hastalıklar görülmektedir. Bilinçsizce buradan satın alınan hayvanların tedavisine sahipleri ya bir sürü para harcamakta ya da sokağa bu hayvanları terk etmektedir. Köpekler çiftleştirilirken, anne ve baba köpeğin agresif olup olmadığı ya da diğer davranışsal özellikleri düşünülmeden sadece kar amacı güdülmektedir. TÜRKİYE’DE özellikle BÜYÜK ŞEHİRLERDEKİ SOKAKTA YAŞAYAN HAYVAN POPÜLASYONUNUN AZALMASI İÇİN PETSHOPLARDA HAYVAN SATIŞI TAMAMEN YASAKLANMALIDIR !

YENİ MADDE, HAYVAN SATIŞINI KALDIRMADIĞI GİBİ BAKIMEVLERİNDEKİ HAYVANLARIN DA SATILACAĞINI SÖYLEMEKTEDİR !

Ülkemizdeki bakımevleri mevcut durumda dahi denetlenememektedir. Medyaya yansıyan Kayseri, Kütahya, Sarıyer bakımevlerindeki hayvanların dövülmesi, 800 tanesinin zehirlenerek işçilere öldürtülmesi, hayvanların kan revan içerisinde kendi dışkılarına bulanmış şekilde ölüme terk edilmeleri bakımevlerindeki personelin ne kadar denetimsiz olduğunun bir göstergesidir. Bütün bakımevleri için bu geçerlidir. Bakımevindeki köpeklerin satışının yapılması, birçok usulsüzlüğün önünü açacaktır. Bakımevi personelinin, kendi çıkarı için hayvanlar üzerinden kar elde etmesinin önüne geçilmesi mümkün değildir. Çankaya Belediyesi’nin boynunda ilgili kişinin iletişim bilgileri olan tasmayla dolaşan TARÇIN isimli köpeği gece Mühye Bakımevine götürüp, sonrasında da köpeği kaybetmesi ARALIK 2016’da gerçekleşmiştir. TARÇIN kaybolan köpeklerden sadece birisidir.

PETSHOPLARDA, BAKIMEVİNDEKİ KÖPEKLERİN SATIŞINA İZİN VERİLMEMELİDİR.

İTİRAZ 3.2 YAŞLI HAYVANLAR

TASARI MADDE 5-  5199 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde yer alan güçten düşmüş hayvanları korumaya yönelik olan maddeler, yeni yasa tasarısında yoktur.

  • Bir hayvan; acı, ıstırap ya da zarar görecek şekilde, film çekimi, gösteri, reklam ve benzeri işler için kullanılamaz.
  • Hasta, sakat ve yaşlı durumda bulunan veya iyileşemeyecek derecede ağrısı veya acısı olan bir hayvanı usulüne uygun kesmek ya da ağrısız öldürme amacından başka bir amaçla birine devretmek, satmak veya almak yasaktır.
  • Çiftlik hayvanlarının bakımı, beslenmesi, nakliyesi ve kesimi esnasında hayvanların refahı ve güvenliğinin sağlanması hususundaki düzenlemeler Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

İTİRAZ GEREKÇESİ

Hayvanları koruma kanunu kapsamında çalışan ve hasta olan hayvanlar devlet tarafından korunmalıdır.

İTİRAZ 4 KAS VE ÇENE YAPISI

TASARI MADDE 6- 5199 Sayılı Kanunun 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

*Madde 14- Hayvanlarla ilgili yasaklar şunlardır: (…)

  1. p) Kas ve çene yapısı güçlü, tehlike arz edebilecek hayvanları ağızlıksız ve tasmasız dolaştırmak.(…)

İTİRAZ GEREKÇESİ

Kas ve çene yapısı güçlü ifadesi subjektiftir. Bilimsel bir argüman değildir. Kas ve çenesi güçlü olan köpekler, tehlikelidir diye bir durum söz konusu değildir.  Bu ifadedeki güç ölçülemez, kıyaslanamaz bir sıfattır. Örneğin, İngiltere’de bir bebeğin ölümüne sebep olan köpeğin ırkı Jack Russeldır, Jack Russell ırkının ebadı bir kedi kadardır; buradaki güçlü ifadesine uymaz. İlk yüz nakli, Fransa’da Labrador cinsi köpeği tarafından yüzü ısırılan bir kadına yapılmıştır. Labradorlar, sevimlilikleriyle gönüllere taht kurmuş ve rehabilitasyon köpeği olmak üzere yetiştirilen bir ırktır. Bir çok polis köpeği diğer köpeklerden çok daha güçlü ve atiktir; ancak aldıkları eğitim , yetiştirilme biçimleri nedeniyle bir çocuğun yanında en rahat bırakılabilecek köpeklerdir.

Bunun haricinde, Anadolu Çoban Köpeği, KANGAL köpekleri, AKBAŞLAR yıllardır bu topraklarda bizlerle birlikte yaşamış, çocuk yaştaki çobanlarla beraber gezen, insanlarla son derece uyumlu hayvanlardır. Bu kadar insancıl hayvanları, sırf güçlüler diye tehlikeli ve kontrolsüz sınıfına sokan bu ifade buradan kaldırılmalıdır.

Bazı safkan ya da cins olarak adlandırılan köpekler, köpek dövüşlerinde kullanılmak, bekçilik yapmak üzere yetiştiriciler tarafından özellikle yetiştirilmişlerdir. Yetiştirme esnasında sahipleri pekiştirirse daha tahammülsüz olabilirler. Asosyal sahiplere sahip olurlarsa, diğer insanları ve insanlar ait kedileri ve köpekleri tehdit edebilirler. Bu özelliklere sahip köpekler sokaktan bulunabilecek köpekler değildir. Ancak kişi özel olarak bu köpeği satın alır. Dolayısıyla bu köpek ırkları belirlenerek, sahiplerinin köpek davranışları eğitimine katılımı zorunlu hale getirilebilir ve bu köpekleri satın alanlara vergi getirilebilir. Ancak böyle bir durumda ya da ancak bu amaçla yetiştirilen bazı türler için ağızlık şartı olmalıdır ya da koşullar yönetmelikle belirlenmelidir. Sorumlu sahiplilik, ağızlık ve tasma şartları köpek davranış uzmanlarıyla kurallara bağlanmalıdır.   

Yasanın genelindeki ve bu maddedeki kas ve çene yapısı güçlü ifadesi ile ağızlık şartı kaldırılmalıdır. Ya da bu sınıfa giren köpekler net şekilde tarif edilmelidir.  İnsanları saldırılardan korumak için “KONU UZMANLARIYLA DETAYLI BİR ÇALIŞMA YAPILMADAN YASAYA MADDE EKLENMEMELİDİR.”

İTİRAZ 5 MALİ DESTEK

TASARI MADDE 8- 5199 Sayılı Kanunun 19 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Yeni tasarıda, eski tasarıda yer alan  mali destek, devletin kısırlaştırma, aşılama ve benzeri işler için sağladığı ödenek tamamen kaldırılmıştır.

İTİRAZ GEREKÇESİ

Mevcut Madde 19: Ev ve süs hayvanlarının korunması amacıyla bakımevleri ve hastaneler kurmak; buralarda bakım, rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetleri yürütmek için, başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanır. Bu amaçla Bakanlık bütçesine gerekli ödenek konulur. Bu ödeneğin kullanımına ilişkin esas ve usuller, Maliye Bakanlığının olumlu görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Bakanlık sadece hayvan sağlığı değil; insan sağlığını korumak için aşılama, kısırlaştırma, bakım ve rehabilitasyon merkezleri için mali kaynak sağlamalıdır. Kısırlaştırma yapılmayan, bakımevleri olmayan birçok belediye vardır. Buralardaki belediyeler, sokak hayvanı nüfusunu kontrol altna almak için bakanlık tarafından teşvik edilmelidir. Özellikle, doğu ve güneydoğu illerinde kuduz vakaları halen görülmektedir. Bu belediyelerin ve ülke genelinin kuduz aşılaması ve kısırlaştırma için bakanlığın vereceği desteğe ihtiyacı vardır. Bu desteği kaldırmak toplum sağlığını tehlikeye atmak demektir.

İTİRAZ 6 YEREL YÖNETİM EĞİTİMİ

MADDE 2-  5199 sayılı Kanunun 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

    *Madde 5-  (…)  İl ve ilçe merkezlerinde ev hayvanı satan ve sahiplenen  kişiler. Bu hayvanların bakımı ve koruması ile ilgili olarak yerel yönetimler tarafından düzenlenen eğitim programlarına katılarak sertifika almakla yükümlüdürler. (…)

İTİRAZ GEREKÇESİ  

Hayvan sahiplenenlere eğitim verilmelidir. Eğitim içeriği köpek, kedi ve diğer evcil hayvan davranışlarını kapsamalıdır. Ancak öncelikle, eğitim vermeye yeterli kişiler -eğitmen eğitimler düzenlenerek yetiştirilmeli ve bakanlıkça bu kişilerden bir havuz oluşturulmadır.  Eğitim ve sertifika yerel yönetimlere bırakılmamalıdır. Örneğin; eğitim içeriği, hayvan davranış uzmanları, etologlar tarafından online olarak hazırlanmalı, uzaktan eğitim şeklinde düzenlenmelidir. Mevcut durumda, belediyeler Orman Bakanlığının yerel hayvan koruma görevlilieri dahil olmak üzere özellikle sokak hayvanlarına bakan, onları besleyip kısırlaştıran kişileri, baktıkları hayvanları toplamakla ya da bakımevlerine sokmamakla, dilekçe yazanları mahkemeye vermekle tehdit etmektedirler. Yerel Yönetimlerde çalışan veteriner hekimden, hayvan toplama personeline kadar çalışanların neredeyse hiçbirinin hayvan davranışları konusunda kendi eğitimleri mevcut değildir. Bunun bir nedeni de Veteriner Fakültesinde ya da başka bir üniversitede ETOLOJİ, Hayvan Davranışları gibi bölümlerin olmaması, dersin ise son iki senedir verilmesidir. Ülkemizde bu konuda insan yetiştiren kurum yokken, belediyelere böyle bir sorumluluk verilemez. Böyle bir sorumluluk verilirse, bunun kötüye kullanılacağı aşikardır. Eğitim organizasyonu, yerel hayvan koruma görevlilieri eğitimindeki gibi Orman Bakanlığında olmalıdır.  

İTİRAZ 7 HAYVANAT BAHÇELERİ

MADDE 9- 5199 Sayılı Kanunun 22 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Madde 22 – Hayvanat bahçeleri Bakanlık, mahalli idareler ve tüzel kişilikler tarafından kurulabilir. Hayvanat bahçeleri hayvanların doğal hayat ortamına en uygun şekilde tanzim edilir. Bakanlık tarafından yapılacak hayvanat bahçeleri için 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununa tabi alanlar bedelsiz olarak tahsis edilebilir.

Hayvanat bahçelerinin kuruluşu, denetimi ile çalışma usul ve esasları Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir

İTİRAZ GEREKÇESİ

Hayvanat bahçeleri, hayvan refahı ilkelerini ihlal eden yerlerdir.  Hayvanlar, normal davranışlarını sergileme hakkına sahiptirler. Hayvanlar stresten ve korkudan uzak yaşama hakkına sahiptirler. Kilometrekarelerle kendi alanını belirleyen bir kaplanı, en hızlı koşan türlerden biri olan ayıyı, sürüsüyle birlikte açık arazilerde yaşayan ve annesiyle en az 2 sene geçirmek zorunda olan bir aslanı , geniş bir aileye sahip olan ve ölüleri için yas tutan bir fili ailesinden ayırıp, insanların eğlencesi için kafeslere kapamak 21.yyda insanlık suçudur. Kesinlikle, ismi hayvanları koruma kanunu olan bir kanunda yer almamalıdır.

Hele ki tüzel kişiliklerin örneğin AVMlerin bu tür yerleri kar amacı güderek açmasına kesinlikle engel olunmalı, tüzel kişilikler bu ifdeden çıkarılmalıdır. Bu işletmeler, en ucuza vahşi hayvanları getirmek isteyecektir. Bu nedenle, yasal olmayan kaynaklardan alım yapacaklardır. İllegal vahşi hayvan ticareti 21.yyda terörizmin finansal kaynaklarından biridir. Özellikle 2015’ten beri, dünyada bunun önüne geçilmeye çalışılırken, Türkiye de hayvanat bahçelerini kapatarak terörizmin bu finansal kaynağını engellemelidir.

Vahşi hayvanların, hapis hayatı yaşamalarını izleyerek çocuklar onlar hakkında bilgi edinemezler. Çünkü hayvanlar, normal davranışlarını sergileyemezler. Bu hayvanlar da tıpkı insanlar gibi normal davranışlarını sergileyemediklerinde psikolojik ve fiziksel rahatsızlık çekerler. Hayvanat bahçeleri, çocukların empati yapmalarını engelleyen ya da hassas olan çocukların üzülmesine neden olan yerlerdir. 21.yyda, eğitim amacıyla oluşturulan ve arttırılmış gerçeklik teknolojisini kullanan elektronik hayvanat bahçeleri vardır. Tüzel kişilikler ve resmi kurumlar hayvanları hapsetmek ve bu ticarete dahil olmak yerine, modern teknolojiyi hem insanlık hem de doğa yararına kullanmayı tercih etmelidir.  

Kuduz Aşısı , Nerem Doğru Ki ?

Genel

Hayvanlar konusunda kısırlaştırmadan, bakıma düzgün tıbbi bakımı veteriner hekimlerden almak, milli piyangodan büyük ikramiye kazanmak gibi…Maalesef ki,altına son model lüks araba çekme sevdası yerine, mesleğine konu olan hastaları seven ve iyilikleri için araştırma yapan veteriner hekim bulmak neredeyse mümkün değil.

Peki, insan doktorları hayvanlardan geçen hastalıklar, özellikle kuduz hakkında ne kadar bilgili? Örneğin, hamile kadınlara evde beslediği kedileri toksoplazma nedeniyle atmaları gerektiğini söyleyen doktorlarla dolu ortalık. Bu toksoplazma olayının da zannediyorum sebebi, 2008ê kadar A.B.D Salgın Hastalıklar Biriminin tavsiyesi hamilelerin ve AIDS gibi bağışıklık sistemi çökerten hastalıklardan muzdarip olanların kedi beslememesini tavsiye etmesi. Ama işte o 2008de bitti. Tıp ilerliyor, ne güzel de, demek  ki her mahalleye tıp fakültesi açınca ülkemizdeki tıp lise seviyesinde kalıyor. Puanlar düşüyor, başarı maaşa , alınan arabaya, villaya bağlanıyor

Kuduz teması bildirilmesi zorunlu bir hastalık riski. Köpeklerle teması olan bakımevi personelinin ve gönüllülerin ısırılmadan once tam doz aşı olmaları gerektiğine dair Halk Sağlığı Yönetmeliği var. Aynı yönetmelikte şüpheli temas sonrası, temas sonrası aşı olup olmadığına dair emare var mı hatırlamıyorum. Ama tabii ki kişiler temas sonrası aşı olmalı. Dünya Sağlık Örgütü diyor bunu…

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ise , her gelene kuduz aşısı yapılmaz politikası benimsemiş. Gelen hastayı 2 saat bekletiyor, aşı yapmadan gönderiyor. Arkadaşlar, lütfen önleyici ve ısırma vakası sonrası temas sonrası aşılarınızı mutlaka olunuz. Gazi yerine, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi tercih edilebilir.

 

 

 

 

 

 

Dubrovnik ve Kedi Kısırlaştırma

Genel

Ekim ayında, Dubrovnik’te Dogs Trust International öncülüğünde 18. Arkadaş Hayvan Refahı Konferansı düzenlendi. Katılımcılar, kedi ve köpek popülasyon kontrol yöntemlerini dinleyenlerle paylaştılar. Dünyada, çeşitli yerlerde uygulanan kısırlaştır – aşıla – yerine bırak projeleri hakkında bilgi sahibi olduk.

jeff

Dr. Jeffrey Young – Animal Planet Rocky Mountain Vet

Kedi ve köpek kısırlaştırma, cinselliğe bağlı olarak erkekler arasında kavga, çiftleşmek amacıyla dolaşma, etrafı işaretleyerek koku bırakma, dişilerin erkeklerden kaçması sonucu trafik kazası, çiftleşme ya da kavga sonucu hastalık bulaşması gibi hayvanların ve hatta bazen insanların sağlığını tehdit eden durumları ortadan kaldırır. Doğan yavruların, ortamdaki mevcut viral hastalıkla, insanların kötü muamelesiyle eziyet çekerek ölmeleri de baştan engellenmiş olur.

Kediler de köpekler gibi her zaman ele gelmediğinden; onları da bazen kafesle yakalamak gerekiyor. Kafesle yakalandıktan sonra taşıma kafesine aktarılıyor. Taşıma kafesinde çekme sapları olduğundan kedi dışarıya çıkarılmadan kuduz ve diğer aşıları kafesteyken yapılabiliyor. Konferanstan Türkiye’ye bu iki kafes ve ısırmaya dayanıklı eldivenle döndük.  Kafesleri, MDC Exports tan temin edebilirsiniz.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bu yazıyı yazmışken Dubrovnik hakkında da birkaç kelime etmem gerekiyor. Hayvanlara muamele açısından, batıda  Türkiye’den daha kötü bir yerle karşılaşacağımı sanmazdım.Dubrovnikle bu varsayımım  yanlış çıktı.

 

dubrovnikkedi

Dubrovnik Kedisi

 

Biz burada köpeklerle ilgili ne yaşıyorsak, Dubrovnik’te de hayvan severler benzer şeyleri ve daha kötüsünü yaşıyorlar. Belediye, taşeron olarak toplanan kedi başına para alan toplayıcılarla anlaşmış. Toplayıcılar, kedileri kısır ya da değil topluyor, sonrasında insanlara göre yasal süre bile geçmeden hayvanlar öldürülüyorlar.

S.O.S for Dubrovnik Cats isminde facebookta bir grup var. Hem kedileri kısırlaştırıp, sahiplendirmeye; hem de mevcut belediye ile mücadele etmeye çalışıyorlar. Kongrenin olduğu yer Lapad’a yakındı. Lapad’ın ana yolu, Ankara’da Tunalı Hilmi’nin sadece yaya trafiğine açık olduğu zamanki gibi. Aynı zamanda o yoldaki pisiler besili. Hatta bir kaç kişi sabahları onları beslemek için yemek de getiriyorlar.Kısırlaştırıyorlar kendi imkanlarıyla; ancak çoğunun kısırlaştırılmasına yetişemiyorlar. Belediye de bu konuda onlara kısırlaştırma imkanı sunmuyor ama toplayanlara kedileri öldürmeleri için para veriyor ! Turist sezonu Ekim- Kasım sonrasında kapanıyor ve kedi öldürme sezonu açılıyor. Ta ki Mayısa kadar… Sonra yeniden yavrulama vs. Dubrovnik ay tatil için harika diye düşünüyorsanız; bir de böyle düşünün !

 

Kısırlaştırma, kurtama gibi aktiviteler için elde doğru ekipmanın olması lazım. Hepsinden  önce sağlıklı, merhametli, vicdan sahibi bir vizyon ve program lazım ! Yoksa 21. yydayken 17.yy’a sıkışıp kalırsınız !

 

 

 

You wouldn’t want to be a fish in Tasmania

Genel

Hayvanlara bakış açımızla ilgili çok güzel ve acı bir yazı !

Animals in Society

blowfishA seemingly (relatively) innocuous story caught my attention this morning.  Innocuous that is, unless you happen to be a carp living in Tasmanian waterways.  The story led with the line, “Fisheries officers are confident they will declare Tasmania carp-free next year, boosting the state’s reputation as a world-class trout fishery.” Convinced I had misunderstood the story – surely they couldn’t be saying that they needed to kill off and entire species of fish (carp) in order to make sure the waterways were full of another species (trout) so that people could flock to kill them – I read on.  Imagine my reaction when I realised this is precisely what the article was saying.  I was – and still am – torn between various emotions: anger, revulsion, indignation, and latterly, after reading this answer to the question of why go to all this effort: “Trout fishing is one of the…

View original post 1.268 kelime daha

Dünya Kuduz Günü, Hürriyet ve Milwaukee Protokolü

Genel

28 Eylül, Dünya Kuduz Günü’ydü. Kuduz, maalesef tedavisi stabil olmayan, ülkemiz de dahil geri kalmış ülkelerde can almaya devam eden bir hastalık. Herhangi bir memeli hayvanın ısırığından sonra özellikle 24 saat içerinde belirli hastanelere başvurursanız önleyici kuduz aşınızı olabilirsiniz. Bu aşı yüzde yüz önleyicidir. Eski zamanlarda karından yapılan iğneler olsa da günümüzde tercih ettiğiniz omzunuzdan az bir ağrı hissederek  yaptırabilirsiniz. Ankara, özellikle Çiğdem Mahallesi ve çevresi için Atatürk Hastanesi aşıyı ücretsiz yapmaktadır. Ülkemizde, başta doğu ve güneydoğu bölgeleri olmak üzere kuduz hastalığı hala görülmektedir. Ülkemiz yeterli veri de sağlamadığı için kuduz için Dünya Sağlık Örgütü tarafından hala kırmızı bölgede tutulmaktadır. Dünya Sağlık Örgütüne göre kuduzla mücadale sadece hayvan nüfusunun en az %70inin aşılanması ile mümkündür. Lütfen, baktığınız hayvanlara düzenli kuduz aşısı yaptırınız. Barınaklarda bu aşı ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tabii ki olması gereken, devleti temsilen belediye veterinerinin mahallelere gelerek aşılama yapmasıdır. Bu hayvan ve halk sağlığı için gereklidir. Kaynak için lütfen Sağlık Bakanlığı Kuduz Halk Sağlığı Rehberine bakınız.

Bizim bölgemizde bilgimiz dahilinde böyle birvaka yaşanmadı. Ve tüm hayvanların da aşılanması sağlanarak bunun böyle devam etmesi sağlanmalı. 2015’te Ankara’da görülen kuduz vakalarına ilişkin soruya Bakanlıkça verilen cevap ektedir:

Ankara ilinde 2013-2014 yılında insan kuduz vakası bulunmamaktadır

Bu sorgulamaları gazetelerden bekleyerek hata yapıyoruz. 28 Eylül’de Hürriyet Gazetesinde, Kahraman Maraş’tan başlayıp Adana’da sonra eren bir kuduz vakası hadisesi ulusal yayında yer buldu. 28 Eylül, Dünya Kuduz Günü’ydü. Maalesef, kişi yarasa tarafından ısırıldıktan sonra hastaneye başvurmamıştı. Sonrasında baş ağrısı gibi çeşitli semptomlarla ilin hastanesine kaldırılmış, yaklaşık 1 ay sonra Adana’ya sevk edilmişti. Burada kuduz teşhisi konulmuştu.

2004 senesinde sporcu bir genç kız bir yarasa tarafından ısırıldı. Isırık küçük diyerek önemsemedi ve aşı olmadı. Sonrasında denge kaybı ve grip benzeri semptomlarla hastaneye kaldırıldı. Doktorlar, annesi ısırıldığını söyleyene kadar bir çok hastalık testi yaptılar. Ancak negative çıktı. Aşı olsaydı, bunları kimse yaşamayacaktı. Hastanede kuduzla ilgili uzmanlaşmamış bir doktor, çocuğu komaya soktu. 3 hafta  sonra Jeanna Giese evine gidebildi, şu anda 2 çocuk annesi. Doktorun adı: Rodney Willoughby, Jr.Uyguladığı protokolün adı ise Milwaukee Protokolü. Bu tedavi diğer hastalarda maalesef hala onaylanmadı. Fakat bu tedavi ile kurtulan ilk hasta Jeanna.

Kuduz ile mücadelenin tek yolu memeli hayvanların aşılanmasıdır. Bu hayvanlarla uğraşan kişiler önleyici ve sonrasında maruz kalma aşılarını uygulamalıdırlar. Korkuyla değil, veriyle karar verdiğimiz günlerin gelmesi dileğiyle…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İnsanca Sokak #Köpekleri ni Yakalamak

Genel

5199 Nolu Hayvanları Koruma Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin hayvanların toplanmasına ilişkin maddelerine lütfen bir göz atın. Sonra belediyeler, hayvan severleri neden yanlarında istemiyor ve kötülüyor, bir daha düşünün.

Siz, kanundaki özelliklere sahip bir hayvan toplama aracı gördünüz mü?

c) Eziyet edilmeden toplanılacak veya toplattırılacak sahipsiz hayvanlar, nakliye araçlarında kafesler içerisinde geçici bakımevlerine kısırlaştırılıp ve aşılattırıldıktan sonra tekrar geri bırakılmaları için nakledilir. Toplanan hayvanların nakil esnasında herhangi bir zarar görmemesi için tüm önlemler alınır.

Toplama esnasında ağ ya da kafes kullanıldığına sıklıkla şahit oldunuz mu?

d) Sahipsiz hayvanlar öncelikle kafes ve ağ ile yakalanır. Bu metotlarla yakalamanın mümkün olmadığı durumlarda yakalama sopasıyla da yakalama yapılabilir. Uyuşturucu tüfek uygulamaları ile yakalama ancak veteriner hekim kontrolü altında yapılır.

http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.10300&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=5199

Kafesle, hayvanlara fiziksel zarar vermeden, yakalama yapılabilir. Ancak; bu işlerle, bu işten maaş alanlar yerine, ekipmanından taşınmasına  kadar belediyelerin beğenmediği “marjinal hayvan sever olarak nitelediği” kişiler kendi çabalarıyla ilgilenmekte; yakalama konusunda çözümler üretmekteler. Köpekleri insanca yakalamak tabii ki mümkün. Düzgün, hayvanları seven, onları eşya olarak ya da emir geldiğinde öldürülecek canlılar olarak görmeyen personelle köpekler fiziksel olarak acı çekmeden yakalanabilirler.. Belediyelerin bu işe olan bakış açısılarıyla, mevcut  personeliyle; tepeden tırnağa düzgün bir kısırlaştırma projesi yürütmesi mümkün değil. Kanunda kafesle yakalamak gerektiği yazıyor dediğimizde, köpekler o kafese girmez cevabından başka bir şey duymuyoruz. Aşağıda fotoğrafları olan köpekler kafesle yakalanıyorsa, tüm köpekler yakalanabilir. Eğer bugün belediyeler en azından taşımaya destek verseydi; o bölgedeki tüm köpekleri kısırlaştırabilirdik, aşılayabilirdik. Birden fazla kafesimiz olsaydı; nakliyeye para vermeseydik; kısırlaştırmanın kalıcı etkisi olurdu. Ne yazık ki, bu işe bilimsel verilerle yaklaşmayan ve adamına göre iş yapan belediyelerle bu mümkün değil !

 

 

 

 

 

 

 

 

 

PRENS, #Ankara ‘da #YuvaArıyor ! #Kedi #AnkaraKedisi

Genel, Yuva Arayan Dostlarımız

Prens, Ankara kedisi melezi, beyaz, uysal, erkek ve insana alışık , 1-2 yaş aralığında bir kedidir. Şu an klinikte bulunmaktadır ve kısırlaştırılacaktır. . Yuva olmaya talip olan kişiler, lütfen Kedi Sahiplendirme Formunu doldursunlar.  https://goo.gl/forms/aXqIw34ni61AXxbu2

Hareket eden araçlar arasında gezinirken bulunmuştur. Araba seyahatine alışıktır. Yuva bulamazsa alındığı bölgeye bırakılacaktır. Lütfen, ilanı bol bol paylaşınız.

Prens’e iyi şanslar diliyoruz ! ❤

 

Köpek ve Kedi Sahiplendirme Süreciyle İlgili Bilgiler

Genel

Sahiplendirme sırasında edinilen tecrübeleri, başkalarına da faydalı olması için paylaşmak istedim.

Kedi ve köpek sahiplendirme sürecinde amaçlanan, sokak kedilerinin ve köpeklerinin  sokaktan kurtarılıp; sıcak bir yuvaya ulaşmalarını sağlamak ve yuvaya ulaştıktan sonra çeşitli nedenlerle geri bırakılmalarını baştan engellemektir. Bunu da en verimli şekilde  gerçekleştirmektir.

Sahiplendirilen Köpeklerle İlgili İstatistikler

Köpek Sahiplendirme Süresi (gün) İlan Parası (TL) İlanı Gören Kİşi Forma Tıklayan Form Dolduran
Latte 20 104 82360 244 13
Kahve 11 45 32591 32 0 Latte’yi isteyen bir kişi sahiplendi.
Shakira 17 100 68400 44 3

image-2

image-1

Yuva  Bulmaları İçin Doğru Kitleye Ulaşmak Çok Önemli !

Başarılı sahiplendirme için en once sahiplenme uygunluğu en yüksek kitleye ulaşmak gerekirken, ulaşılan sahiplenmeye uygun olmayan kişi sayısını da minimize etmek durumundayız.

Doğru Kitleyi Bulmak

Facebook, ilanların daha çok kişiye ulaşması için gazeteye ilan verir gibi ücreti karşılığı reklam verilmesine imkan sağlamaktadır. Ücretsiz verdiğimiz ilanların hiçbirinde köpekler sahiplenilmediği gibi, ücretli olan 4 ilanın 3ünde sahiplendirmeyi başardık. Ve bu sahiplendirmelerden biri, ilanı gören bir kişinin, bu ilanı üye olduğu gruplardan birinde paylaşması sayesinde oldu.

Sosyal medyada, ilan paylaşımı sayısı arttıkça, hayvanların sahiplendirilme olasılığı da artmaktadır. O yüzden, sahiplenemeyecek olsanız bile lütfen ilanları üye olduğunuz gruplarda, sayfanızda paylaşınız.

Çiğdemin Patileri, sokak hayvanlarını sahiplendirmektedir. Dolayısıyla, “cins köpek ” tercih eden kitleyi, sokakta bulduğumuz hayvan cins olsa bile ilanın ulaştığı kitleye dahil etmememiz gerekir. (Bu konuyla ilgili Hal Herzog tarafından yapılmış “insanlar neden evcil hayvan sahibi olmak isterler” konulu çlaışmalara göz atabilirsiniz. Ayrıca, “statü köpekleri” ve ” çanta köpekleri” konularını da araştırabilirsiniz.)

Biz, Ankara’da yaşadığımız için Ankara dışında sahiplendirme imkanımız, olağan dışı bir durum olmadığı, sürece yok. Hayvanla, onu alan kişi anlaşamadığı durumda, hayvanı alışık olmadığı bir ortama bırakabilir; bu riski alma gibi bir lüksümüz yok. O nedenle verdiğimiz ilanları Ankara ile sınırladık. Halbuki, ilk defa ilan vermeye başladığımızda ilana hem telefon numarası ekliyorduk; hem de bölge sınırlaması yapmıyorduk. Trabzon, Antalya gibi illerden talep olmasına ragmen hayvanların hiçbiri sahiplendirilemedi.

Verimsizliğe  Neden Olan Faktörler

İlanlara telefon numarası verilmesi ya da çeşitli yollarla mesajlaşarak sahiplendirme işlemi, sahiplendirme işleminin en baştan verimsiz olmasına neden olur.

Hayvanların doğru kişilerle eşleştirilmesi için, istekli kişiler hakkında bilgi edinmek gerekir. Bu da her istekliye aynı soruların sorulacağı rutin ve tekrarlayan bir işlemdir. Tekrarlayan işler için form doldurulması sahiplendirme sürecini hızlandırmaktadır.

Kedi ve köpek sahiplenmek, sahiplenen kişiler için büyük bir sorumluluktur. Sahiplenen kişiler, hayatlarını bundan sonra sahiplendiklere cana göre düzenlemek zorundadırlar. Kedi, köpek ebeveyni olmak, aynı çocuk sahibi olmak gibi ciddiyetle düşünmeyi ve hata yapmamayı gerektirir. Dolayısıyla, hem konunun ciddiyetini hayvan sahiplenmek isteyen kişiye aktarmak ve en başından kişinin düşünmesi gereken konuları hatırlatmak için form iyi bir yöntemdir.

 

Başarıyı Ölçmek

İletişim Yöntemi Olarak Telefon Verilen İlan Sayısı/ Geri Gelen Hayvan Sayısı: 4/4

Geri Geldikten Sonra Yeniden Sahiplendirilen Hayvan Sayısı: 1

İletişim Yöntemi Olarak Form Verilen İlan Sayısı / Geri Gelen Hayvan Sayısı: 3/0

Aynı zamanda telefonlu ilanlarda harcanılan süreyi de ölçmek iyi olur. Ama onun için datamız yok. Böyle bir süreci, profesyonelce yürütecek kurumlar ileri de umarım ki olur. Ve en baştan hedeflerini ve başarı ölçütlerini benzer şekilde belirlerler.

Aşağıdaki metrikler de başarı ölçümü için kullanılabilir:

Sahiplendirmenin Etkinliği  = Sahiplendirilen Toplam Köpek Sayısı/Sahiplendirildikten Sonra Geri Dönen Köpek Sayısı

Sahiplendirmenin Verimliliği = Sahiplendirilme Durumu / Sahiplendirme için Yapılan Toplam Telefon Görüşmesi Sayısı

Etkinliği ve verimliliği arttırmak için payda kısmını minimize edecek yöntemler oluşturmak şarttır.

Ülkemizde sahiplendirme sayıları verilirken, maalesef sahiplendirildikten sonra sokağa ya da barınağa sahipleri tarafından terk edilen hayvan sayısının bilgisi verilmemektedir. Bu bilgiye sahip olanlar, bizle paylaşırsa çok seviniriz. İngiltere’de sahiplendirme evlerinin istatistiğine göre geri dönüş %10 seviyesindedir. Ki, bu sahiplendirme evleri, sahiplendirme öncesindeform doldurma, ev ziyareti, köpekle birlikte uyum eğitimini sahiplencek kişilere zorunlu tutmaktadır. Dolayısıyla ülkemizde bu oranın, en az %50ler civarında olduğunu tahmin edebiliriz.

Sonuç

Birçok insan sahiplendirme yapan kişilerin, sayfaların ya da derneklerin, bu sahiplendirme işini profesyonelce yaptığını ya da birden fazla kişinin bu isle meşgul olduğunu zannetmektedir. Aslında kesinlikle bu şekilde olması gerekirken; ülkemizde çoğunlukla durum bunun tam tersidir. Hayvanların beslenmesinden, aşılamalarına ve sahiplendirilmeleri için verilen ilanlara kadar yapılan tüm masraflar, bu isle ilgilenen kişi tarafından karşılanmaktadır. Bu durumda da kaynaklar kısıtlı olduğu için bu yöntemle daha fazla sokak hayvanı yuva bulabilecekken, maalesef ilan açılamamaktadır.  Son dönemde, belediyelerin de teşvikiyle gazetelerde sokak köpekleriyle ilgili sansayonel ve olumsuz haberler yapılmaktadır. Sokak hayvanlarının sayısının azalması için iki yöntem vardır: Kısırlaştırma ve sahiplendirme. Düşmanca, kışkırtıcı haberler yapmak yerine bu isle sorumlu kurumlar, belediyeler , bakanlık; bizim gibi iki süreci de iyileştirmenin yolunu aramalıdır. Tabii, iyileştirme için öncelikle tanımlı  süreçlerin olması, bu süreçlerin bağımsız denetçiler tarafından denetlenmesi gerekir.

Sahiplenilmeyen Dördüncü Köpeğe Ne Oldu?

Benzer şekilde ilanı açılan 4. köpek Espresso’ydu. İlanı açıldıktan  kısa süre sonra, mahalle halkının söylediğine göre   mahallenin yetkilisi tarafından belediyenin aranması suretiyle belediye tarafından annesinden ayrıldı ve barınağa götürüldü. Sokaktan hayvan sahiplenerek, can kurtaran ve dost kazanan herkese teşekkürler.

 

esp

Espresso