Hayvanlar konusunda kısırlaştırmadan, bakıma düzgün tıbbi bakımı veteriner hekimlerden almak, milli piyangodan büyük ikramiye kazanmak gibi…Maalesef ki,altına son model lüks araba çekme sevdası yerine, mesleğine konu olan hastaları seven ve iyilikleri için araştırma yapan veteriner hekim bulmak neredeyse mümkün değil.
Peki, insan doktorları hayvanlardan geçen hastalıklar, özellikle kuduz hakkında ne kadar bilgili? Örneğin, hamile kadınlara evde beslediği kedileri toksoplazma nedeniyle atmaları gerektiğini söyleyen doktorlarla dolu ortalık. Bu toksoplazma olayının da zannediyorum sebebi, 2008ê kadar A.B.D Salgın Hastalıklar Biriminin tavsiyesi hamilelerin ve AIDS gibi bağışıklık sistemi çökerten hastalıklardan muzdarip olanların kedi beslememesini tavsiye etmesi. Ama işte o 2008de bitti. Tıp ilerliyor, ne güzel de, demek ki her mahalleye tıp fakültesi açınca ülkemizdeki tıp lise seviyesinde kalıyor. Puanlar düşüyor, başarı maaşa , alınan arabaya, villaya bağlanıyor
Kuduz teması bildirilmesi zorunlu bir hastalık riski. Köpeklerle teması olan bakımevi personelinin ve gönüllülerin ısırılmadan once tam doz aşı olmaları gerektiğine dair Halk Sağlığı Yönetmeliği var. Aynı yönetmelikte şüpheli temas sonrası, temas sonrası aşı olup olmadığına dair emare var mı hatırlamıyorum. Ama tabii ki kişiler temas sonrası aşı olmalı. Dünya Sağlık Örgütü diyor bunu…
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ise , her gelene kuduz aşısı yapılmaz politikası benimsemiş. Gelen hastayı 2 saat bekletiyor, aşı yapmadan gönderiyor. Arkadaşlar, lütfen önleyici ve ısırma vakası sonrası temas sonrası aşılarınızı mutlaka olunuz. Gazi yerine, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi tercih edilebilir.